Çocuklarda Mahremiyet Eğitimi Nasıl Verilmelidir?
Pek çok anne ve baba tarafından merak edilen konulardan bir tanesini Çocuk ve Genç Psikoloğu Serpil İLHAN yanıtlıyor. Çocuklarda Mahremiyet Eğitimi Nasıl Verilmelidir? Anne ve babalar bu süreçte nelere dikkat etmelidir?“Mahremiyet Eğitimi Nedir?” ve “Cinsel Eğitim Nedir?” Her ne kadar mahremiyet eğitimini verdiğimizi toplum olarak düşünsek de çok ufak ayrıntılarda bile çocukların duygularına saldırabiliyor ve mahremiyet eğitiminin oluşmasına engel olabiliyoruz. Günümüzde birçok insanın mahremiyet eğitimi ve cinsel eğitimin aynı olduğunu düşündüğünü görmekteyiz. Ancak mahremiyet eğitimi, cinsel eğitimin bir parçası olsa da daha kapsamlı ve farklı açılardan önemli olduğu bilinen bir kavramdır. Bu iki kavram çok karıştığından öncelikle sorularının cevaplarını yanıtlayalım. Peki bu konuda neler yapmalı ve neler yapmamalıyız? Mahremiyet eğitiminde önemli olan ayrıntılar nelerdir?
Cinsel kimlik gelişiminin yaklaşık 3-6 yaşlar arasında şekillenmeye başlar. Cinsel eğitim, çocuğun kendi cinselliğini tanımasını, gelişim sürecinde cinsellikle ilgili yaşayacağı fiziksel ve duygusal farklılıkları öğrenmesini sağlayan önemli bir eğitimdir. Çocuklar yaşamlarının ilk 2 yılında genellikle kendilerini ayrı bir birey olarak değil, annenin bir parçası olarak algılar. Yaklaşık 24 aylık oldukları dönemde kendilerinin anne ve babalarından farklı bir birey olduklarını algılamaya başlarlar. Pek çok anne ve baba için iki yaşın bu kadar zor bir dönem olması da bu yüzdendir. Ayrıca çocuğun ebeveynlere yönelttiği cinsellikle ilgili sorularda bunun bir parçasını oluşturmaktadır. Mahremiyet eğitimi ise cinsel bilgilerin yanında daha çok kendisinin ve diğer insanlarının özel alanlarının (göğüs, popo, genital organlar gibi) farkına varması, sosyal hayatın içinde kendi özel alanını koruması, diğer insanların özeline saygı duyması, kendisi ile çevresi arasında sağlıklı sınırlar koyması gibi bilgileri içermektedir.
Çocukların bu dönemde cinsellikle ilgili sorular sorduğunu ve cinsel eğitimin ebeveynler tarafından verilmesi gerekir.
Aile mahremiyet alanının sınırlarını taşıdığı kültüre göre kendince yeniden tanımlamalı.Çocuğun kendi mahremini, özel alanını koruyabilmesi için öncelikle bu alanı çocuğa tanımlamak gerekmektedir. Kimisi çocuğuyla 5-6 yaşlarına kadar birlikte banyo yapmakta sakınca görmüyor, kimisi bu durumun başlı başına bir mahremiyet ihlali olarak görüyor. Bir başka önemli faktör çocuğa kendini ifade edebilme özgürlüğü vermek. Bu konuya dair bir önemli nokta da çocuklarımızla şakalaşma ve oyun oynama biçimimiz. Çocuklar anne ve babalarının kendileriyle oynama biçiminden memnun olmak zorunda değil. Hoşnut olmadığı bir durumu ağlayarak, bağırarak protesto edebilir de bu da gayet normal bir tepkidir. Bunlar çocuklarımızın bize verdiği önemli mesajlardır ve onların anlattıklarına saygı duymamız gerekir. Vücudun kişiye özel olan bölgeleri, bu bölgelerin gizlenmesi gerektiği çocuğa iki-üç yaşlarından itibaren yavaş yavaş anlatılabilir. Bu alanın başkalarından gizlenmesi ve anne-baba ve doktorlar dışında bu bölgeye kimsenin dokunmaması gerektiği çocuğa öğretilmelidir.
Anne babanın çocuğunu ulu orta soyundurup giydirmesi doğru bir davranış DEĞİLDİR. Çocukları başkalarının yanında giydirmemek, altlarını değiştirirken bile bir başka odaya götürmek çocuğun mahremiyetine saygıyı göstermektedir. Daha küçük diye düşünerek çocuğu iç çamaşırına varıncaya kadar başkalarının önünde soyup giydirmek doğru değildir. Çocuğun altı ıslaksa ve anne üzerini mahremiyeti olan bir alanda değiştirme şansına sahip değilse çocuğu umumi bir ortamda soymakta, giydirmekte bir sakınca yok. Ancak orada uygun bir kapalı alan varsa elbette bu iş için orası tercih edilmeli. Öncelikli olan çocuğun ihtiyacının karşılanması. Mesela, çocuğun karnı açsa anne, ister metroda olsun ister restoranda, omzuna attığı bir şalın yardımıyla bebeğini emzirebilir.Özellikle dört-beş yaşından sonra çocuğu iç çamaşırı ile yıkamak, iç çamaşırı çıkarırken ve temizlerken gözleri kısarak ya da başı hafif yana çevirerek o alana saygı gösterdiğimizi hissettirmek çocuklarda mahremiyet duygusunun gelişmesine katkı sağlayacaktır. Yedi yaşından sonra banyoda çocukların kendi mahrem alanlarını kendi temizlemelerine fırsat tanımak da mahremiyet duygusunun gelişimi açısından doğru olacaktır. Yine kardeşleri dört-beş yaşından sonra birlikte banyoya sokmamak, sokulması zorunlu olan durumlarda ise onları iç çamaşırları ile yıkamak gerekmektedir. Tabi ki ebeveynlerin de çocuğun görmeyeceği bir alanda giyinip-soyunması çocuğun genellenmiş bir mahremiyet duygusu geliştirmesi açısından önemlidir.
Çocukların iki yaşında tuvalet alışkanlığını kazanması, en geç beş yaşında tuvalet sonrası temizliklerini yapmayı öğrenmesi beklenmektedir. Anne-baba bu dönemleri dikkate alıp çocuğa tuvalet eğitimi vermesi gerekir. Eğitimin bir parçası olarak tuvalette yalnız olunması, başkalarının göreceği şekilde tuvaletini yapmaması gerektiği çocuğa anlatılabilir.Burada biz anne ve babaların önündeki en iyi yol gösterici kitaplar, pedagoglar veya diğer bilgi kaynakları değil çocuğumuzun kendisidir. Çocuklar, çiş ve kakalarını bedenlerinin bir parçası olarak algılar. Dolayısıyla bunlar, çocuğumuzun mahremiyet alanına aittir. Bu nedenle süreci çocuğumuzun yönlendirmesine izin vermek ve bu sırada tuvalet eğitimini bir anda değil zaman içinde vererek devam etmek hem ebeveynler hem de çocuklar için rahat bir geçiş sağlar. Ebeveynler belirlediği bu kurala kendileri uyarsa, çocuğun bu kuralı öğrenmesi daha kolay olacaktır. Çocuk lazımlık kullanıyorsa, bu evin ortak kullanım alanlarına konmamalı, tuvalet ya da banyoda kullanılmalıdır.Çocukların iki yaşında tuvalet alışkanlığını kazanması, en geç beş yaşında tuvalet sonrası temizliklerini yapmayı öğrenmesi beklenmektedir. Anne-baba bu dönemleri dikkate alıp çocuğa tuvalet eğitimi verebilir ve eğitimin bir parçası olarak tuvalette yalnız olunması, başkalarının göreceği şekilde tuvaletini yapmaması gerektiği çocuğa anlatılabilir. Ebeveynler belirlediği bu kurala kendileri uyarsa, çocuğun bu kuralı öğrenmesi daha kolay olacaktır. Çocuk lazımlık kullanıyorsa, bu evin ortak kullanım alanlarına konmamalı, tuvalet ya da banyoda kullanılmalıdır.
Evde kardeş ya da abla, abi varsa aynı odada giyinme, soyunma ya da birlikte yatma gibi durumlarda nasıl bir tutum takınılmalı?- Ergenlik döneminde bu konuya özellikle dikkat edilmeli. Cinsel gelişimin en kritik dönemi olan 11 yaşlarında, kardeşler bir arada yatırılmamalı, birlikte banyo yaptırılmamalı. Çocuğun tamamen meraktan küçük kardeşiyle yaşayacağı sakıncalı yakınlaşmalar ileride çözmenin çok zor olacağı tatsız sorunlara neden olabilir. Kız çocuklarına anneler, erkeklere babalar mı eğitim vermeli?Böyle suni bir ayrımın mahremiyet eğitimine katkısı olmaz. Çocuk, annesinden ayrı babasından ayrı şeyler öğrenir ve eğitim sürecinde ikisine de ihtiyacı vardır. Daha rahat bir iletişim kurabildiği ebeveynle derdini daha sık paylaşması normaldir. Bu ayrım da zaman içinde kendiliğinden belirlenir.
Küçük çocukları cinsel organlarına dokunarak, onları konu yaparak sevmek doğru değildir. Çünkü bu durum, onların özel alanlarının ihlalidir. Çocuk bu şekilde hem mahremiyet ihlaline uğramış olur, hem de başkalarının özel alanlarının kullanılarak onlara şaka yapılabileceği inancını edinir. Ayrıca çocukları cinsel organlarını konu ederek sevmek, onları kendilerini kötü niyetli yabancılardan korumak konusunda etkisiz kılabilir. Çocuk, bir başkası özel alanına dokunmak istediğinde bunun iyi mi yoksa kötü mü olduğunun ayrımını yapamayabilir. Çocuğun cinsel organlarını şaka konusu yapmak, göstermesini istemek, onlara dokunmaya çalışmak çocuğun cinsel kimlik gelişimi açısından oldukça sakıncalıdır.
Çocukla birlikte dışarıda gezerken veya televizyon izlerken aniden karşımıza mahremiyet ihlali içeren sahneler ve durumlar çıkabilir. Bu gibi durumlarda çocuğa bir şey demeden onun duyacağı şekilde mahremiyet ihlali yapan kişiye tepki belli edilebilir. Örneğin bir televizyon sahnesinde arkadaşlarının mahrem alanına şaka amaçlı dokunan kişiye seslice kızılabilir. “İnsanların özel yerlerine dokunulmaz.” gibi cümlelerle tepki belli edilebilir. Böylece çocuk ebeveynlerinin tepkilerini modelleyerek mahremiyet ihlallerine karşı duyarlı hale gelir. Çünkü çocuklar anne-babaların kendilerine değil de başkalarına verdikleri tepkiler yoluyla daha kolay öğrenmektedirler.
Mahremiyet eğitimini alan çocuklar kendi özel alanını bilir, bu alanını korur ve başkalarının özel alanlarına da saygı gösterir. Bu durum, aynı zamanda çocuğun sağlıklı bir kişilik gelişimine zemin hazırlar. Cinsel taciz ve tecavüzlerin arttığı günümüzde çocukları korumanın ilk adımının onlara mahremiyet eğitimi vermek olduğunu düşünüyorum.Cinselliği anlatmak, konuşmak da mahremiyet eğitiminin bir parçasıdır. Başından itibaren çocuklarımızın kendi özel alanlarını oluşturmalarına yardımcı olmak, onlarla cinsel eğitim konusunda da çok daha rahat iletişim kurmamıza yardımcı olur.
Eğer ebeveynler mahremiyet eğitimi veya cinsel eğitim vermekte zorlanıyor, çocuklarında beklenmedik davranışlar olduğunu gözlemliyor veya çocukların sorduğu sorularda yanıt vermekte zorlanıyorsa bir psikologdan destek almak yararlı olacaktır. Ayrıntılı bilgi almak, destek talebinde bulunmak veya randevu almak için bana ulaşabilirsiniz.
Psikolog Serpil İLHAN
Çocuk ve Genç Psikoloğu
cocukpsikiyatri.org - Ankara
Çocuk psikolojisi ve psikiyatrisi ile ilgili herşey....