Çocuk ve Ergenlerde Depresyon
Çocuk ve Ergenlerde depresyon değişen toplumsal değerler ve yaklaşımlar, modern yaşam diye adlandırılan sıklıkla her yaşayan üzerinde temel stres kaynağı olabilecek gereksizliklerin giderek belirginleşmesi neticesinde sıklığı giderek artma eğiliminde olan önemli bir psikiyatrik sorundur. Çocuk ve Ergenlerde depresyon konusunda yapılan çalışmalar yetişkinler kadar büyük bir risk altında olmasalar da depresyon riskinin her yaş grubunda bulunduğuna işaret etmektedir. Çocuk ve Ergenlerde depresyon sıklıkla çocuk veya gencin yaşamında belirgin bozulmalar ile seyir gösteren bir durumdur. Çocuk ve Ergenlerde depresyon tüm yaşamı etkisi altına alabilecek önemli sorunlara neden olabilir. Aşağıdaki makalede Çocuk ve Ergenlerde depresyon tanısının nasıl konulduğunu, Çocuk ve Ergenlerde depresyon ile ilgili ne zaman profesyonel bir destek alınması gerektiğini, Çocuk ve Ergenlerde depresyonun belirtilerinin neler olduğunu öğrenebilirsiniz.
Ayrıca Çocuk ve Ergenlerde depresyon sorununda ailelerin yaklaşımlarının ne olması gerektiği, Çocuk ve Ergenlerde depresyon tedavisinde hangi tedavilerin kullanıldığını, Çocuk ve Ergenlerde depresyon tedavisinde zaman zaman kullanılan ilaçların yan etkilerinin neler olduğunu bulabilirsiniz. Her zaman ailelere mutluluk kaynağı olan çocuklarında da depresyon rahatsızlığının olabileceği fikri birçok kişiye uzak gelmektedir. Bu fikrin uzak gelmesini çocuklar için ayrı bir depresyon tanı ölçütüne yer vermeyen psikiyatrinin tanı ölçütleri kitabında(DSM-IV-TR) bile görmek mümkündür. Çocuk ve ergenlerde yetişkinler gibi depresif bozukluktan etkilenebilir. depresyonun temel özellikleri tüm yaş gruplarında farklılık göstermemesine rağmen, olgunlaşma sürecindeki farklılıklar nedeni ile ortaya çıkan sorunlar farklı olabilir. Bilimsel araştırmalar depresyon tanısının çocuk ve ergenlerde giderek artış gösterdiğini göstermektedir.
Çocuk ve Ergenlerde depresyon Sık görülen bir sorun mudur?
Okul öncesi çocukların %0.3, çocukların %0.4-3, ergenlik döneminde ise %0.4-6.4 ünü etkilediği düşünülmektedir. Özellikle ergenlik döneminde görülen depresyonun beraberinde getirdiği intihar riski bozukluğun önemini arttırmaktadır. İntihar eğilimi çocuk ve ergenlerde, yetişkinlerle aynı sıklıktadır.
Çocuk ve Ergenlerde depresyonun Belirtileri nelerdir?
Depresif bozukluğun temel özelliklerinin değişmemesine rağmen yaş gruplarına göre farklı şekillerde ortaya çıkabilir. depresyonun yetişkinlik döneminden farklı özellikler sergilemesi tanının gecikmesine, hatta yanlış tanılara sebep olabilmektedir. Okul çağı çocuklarında bazen ailenin depresif bozuklukla ilgili temel yakınmasının ders başarısında düşme olması hiç az rastlanır bir durum değildir. Aşağıdaki tabloda çocukluk dönemi depresif bozukluğunda sıklıkla görülebilen belirtiler verilmiştir. Genellikle yetişkinlerde görülen hayattan keyif alamama, isteksizlik gibi belirtiler çocukluk döneminde gözlenmez.
Çocuk ve Ergenlerde Görülebilecek Belirtilerden Bazıları:
Arkadaş ilişkilerinde bozulmalar
Çabuk sinirlenme
İçe kapanma
Öfke patlamaları
Öz saygının azalması
Kendine güvenin yitirilmesi
Üzüntülü görünüm
Bedensel sorunlar (örn. tıbbi durumla açıklanamayan ağrılar)
Yaşından beklenilen canlılığın yitirilmesi
Halüsinasyonlar
İntihar düşünceleri
Ders başarısında düşme
Uyku sorunları
Beslenme sorunları
Dikkat sürdürüm sorunları
Ders başarısında düşme
Ergenlik döneminde ise depresyonla ilişkili bulgular yetişkinlik dönemine benzerlikler göstermeye başlar. Ancak bu dönemde depresyonun en büyük riski ergenliğin doğasında bulunan fevrilik ile birlikte daha belirgin bir risk haline gelen intihardır. Ne yazık ki 18 yaşın altında görülen kaza dışı ölümlerin arasında en sık nedenlerinden birisi intihardır.
Ergenlik döneminde depresyon ile ilişkili belirtiler yukarıda sayılanlara ek olarak mutsuzluk, umutsuzluk hissi, hareketlerde yavaşlama, evdeki çatışmalarda belirginleşme, saplantılı düşünceler olabilmektedir.
Çocuk ve Ergenlerde Depresyonun Nedenleri nelerdir?
Rahatsızlığın nedenleri ile ilgili yapılan araştırmalar depresyonun tek bir neden ile açıklanamayacağını ortaya koymuştur. Genetik yatkınlıktan, anne karnında yaşanan sorunlara, kişi üzerinde etkileri belirgin yaşam olaylarına, geçirilen farklı hastalıklara kadar pek çok faktörün sorumlu olabileceği söylenebilir. Diğer yönden çocuk ve ergenlerde de benzer mekanizmaların geçerli olabileceği öne sürülmesine rağmen çevresin daha bağımlı bir yapı olan çocuklarda çevresel etkilerin daha belirgin olabileceğini öne sürmek yanlış olmayacaktır. Birçok çocukluk dönemi depresyonunda çocuğun çevresi ile ilişkili sorunların tanımlanıp bunların ortadan kaldırılması belirtilerin gerilemesine neden olabilir.
Çocuk ve Ergenlerde Depresyonun Tedavisi var mıdır?
depresyonun gerek genel tıp mensubu hekimler gerekse aileler tarafından çocuk ve ergenlik döneminde zor tanımlana bilen (belki yakıştırılamayan) bir tablo olması tedavi başarısını belirgin bir şekilde etkilemektedir. Sıklıkla yaşam olaylarından kaynaklı geçici üzüntü mutsuzluk durumları ile depresyon bağdaştırılmakta ve bu durum rahatsızlığın yeterince önemsenmemesi ile sonuçlanmaktadır. Diğer tıbbi rahatsızlıklardan örnek verilirse kalp krizi geçiren bir kişinin kalp krizinde ölme riski %20-25 civarındayken, depresyonu olan kişilerin % 10’nu intihar etmektedir. depresyon tedavisi ikiye ayrılabilir. Bunlardan birincisi terapi, ikincisi ise ilaç tedavileridir. Yapılan binlerce bilimsel çalışmada terapi ve ilaç tedavileri karşılaştırıldığında ilaç tedavilerinin daha etkili olduğu ortaya konulmuştur. Bu çalışmalardan çıkan fikir birliği en başarılı sonuçların terapi ve ilaç tedavisi ile birlikte alındığı yönündedir.
Çocuk ve Ergenlerde Depresyon ve terapi uygulamaları
Çocuk ve ergenlik dönemi depresyonunun terapisinde sıklıkla bilişsel davranışsal terapi kullanılmaktadır. Bunun dışında terapi sürecinde çevresel etkilerin saptanması bunların düzenlenmesi belirtilerin gerilemesinde katkı sağlayabilir. Terapi süreci öncesinde depresyonun çocuğun yaşamında ki etkilerinin aileye gösterilmesi, depresyon konusunda aileye eğitim verilmesi ilk adım olmalıdır.
Çocuk ve Ergenlerde Depresyonunda kullanılan ilaçların intihar riski:
2004 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde yapılan bir çalışma sonucunda antidepresan ilaçların çocuk ve ergenlerde intihar düşüncelerine neden olabileceği bildirilmiştir. Bu bildirim ile birlikte Türkiye de dahil pek çok ülkede ilaç kullanım kılavuzlarına antidepresanların intihar düşüncelerine neden olabileceği bilgisi girmiştir. Bunun bir sonucu olarak pek çok aile ilaç tedavileri konusunda daha tereddütlü olmaya başlamıştır. Ancak ilginç bir şekilde bu çalışmada depresyonun kendisinin yol açabileceği intihar riski değerlendirilmemiştir. depresyonda ilaç tedavisinin temel amaçlarından bir tanesi de depresyonun bir sonucu olarak ortaya çıkabilecek intihar davranışını ortadan kaldırabilmektir. Her ne kadar bu çalışmanın tersi yönde yüzlerce araştırma olmasına rağmen halen bu riskin geçerli olabileceği ilaç kullanma kılavuzlarında bulunmaktadır.
Yapılan binlerce bilimsel çalışmada antidepresanların depresyon tedavisinde etkili olduğu ortaya konulmuştur. Halen günümüzde depresyon tedavisinde ilaç tedavileri en etkili yol olarak kabul edilmektedir. İlaç tedavileri terapi seçeneği ile birleştirildiğinde depresyon tedavisinde en etkili çözümü sunmaktadır. Ancak ülkemizde pek çok merkez ve kişi tarafından ailelerin ilaç tedavileri konusundaki endişeleri suistimal edilerek bilimsel olmayan farklı yöntemler uygulanmaktadır.
Dr. Genco USTA
Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Uzmanı
cocukpsikiyatri.org - Ankara
Çocuk psikolojisi ve psikiyatrisi ile ilgili herşey....